
Alaçatı’da bir işletmenin bir kadını rezervasyonu olmasına rağmen başörtüsü nedeniyle içeri almadığı iddiaları kamuoyuna yansımıştır.
Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) başta olmak üzere birçok uluslararası sözleşmede din ve vicdan hürriyeti güvence altına alınmış; kişilerin dini, inancı ve mezhebi nedeniyle ayrımcılığa uğraması yasaklanmıştır. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) göre, din ve vicdan özgürlüğünün içsel (forum internum) ve dışsal (forum externum) iki boyutu bulunmakta olup içsel boyutu; düşünce, vicdan ve dini inanç özgürlüğüne sahip olmayı, din veya inanç değiştirme özgürlüğünü ve inanmamayı kapsamaktadır. Dışsal boyutu ise kişinin dinini, inancını ve düşüncesini dışa vurmasını, aleni veya özel olarak bireysel ya da başkaları ile birlikte toplu olarak, kendi din ya da inancını ibadet, icra, bunun icaplarını yerine getirme ya da öğretme bakımından ortaya koyma özgürlüğünü ifade etmektedir. Bu açıdan din özgürlüğü esas olarak bireyin vicdanı ile ilgili bir husus olmakla birlikte aynı zamanda, diğer hususların yanı sıra “dinini açıklama” özgürlüğünü de içerir. Sözcükler ve hareketler ile açığa vurma, dini inançların varlığı ile bağlantılı bir olgudur (AİHM, Kokkinakis/Yunanistan, B. No: 14307/88, 25/5/1993, para. 31). Din veya inanca uygunluk ya da din veya inancın gereklerinin uygulanması, yalnızca törenleri değil aynı zamanda, beslenme ile ilgili belirli âdetleri, belirli kıyafetlerin giyilmesini, başörtüsü takılmasını da kapsamaktadır. (TİHEK, B. No: 2019/3404, K. No: 2020/26, para.29). Bu bağlamda başörtüsünün de din ve inanç özgürlüğü kapsamında bir dışa vurum şekli olduğunun kabul edilmesi gerekmektedir.
6701 sayılı Kanun’un 3’üncü maddesinde hukuken tanınan hak ve hürriyetlerden yararlanmada “cinsiyet, ırk, renk, dil, din, inanç, mezhep, felsefi ve siyasi görüş, etnik köken, servet, doğum, medeni hâl, sağlık durumu, engellilik ve yaş” temellerine dayalı ayrımcılık yasaklanmıştır. Mezkûr Kanun’un 9’uncu maddesinin birinci fıkrasının (g) bendinde “Ayrımcılık yasağı ihlallerini resen veya başvuru üzerine incelemek, araştırmak, karara bağlamak ve sonuçlarını takip etmek” Kurumun görevleri arasında sayılmıştır. Bu bağlamda 6701 sayılı Kanun kapsamında Kurumumuzun ayrımcılık yasağını ihlal eden gerçek ve tüzel kişiler hakkında başvuru üzerine veya resen inceleme ve idari yaptırım uygulama yetkisi bulunmaktadır.
Temel misyonu insan onurunu esas alarak kişilerin eşit muamele görme hakkının güvence altına alınması, hukuken tanınmış hak ve hürriyetlerden yararlanmada ayrımcılığın önlenmesi olan Kurumumuz, söz konusu kurumsal misyonu çerçevesinde yazılı ve görsel medyaya yansıyan iddiaları yakından takip etmektedir.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.