e-Başvuru
Erişilebilirlik Menüsü
TİHEK'ten "Dünya Engelliler Günü: Eğitim ve İstihdamda Makul Düzenleme Yükümlülüğü Paneli"
TİHEK'ten
03.12.2025
A- A+

Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK) Başkanı Fahrettin Altun, "Hiçbir vatandaşımızın geride bırakılmadığı, eşit, adil ve kapsayıcı bir toplumsal düzenin inşası için birlikte çalışıyoruz, çalışmaya devam edeceğiz." dedi

TİHEK tarafından düzenlenen "3 Aralık Dünya Engelliler Günü: Eğitim ve İstihdamda Makul Düzenleme Yükümlülüğü Paneli", kurumun konferans salonunda yapıldı.

Fahrettin Altun, panelin açılış konuşmasında, insan onurunun korunması, fırsat eşitliğinin tesis edilmesi, ayrımcılıkla mücadelede kararlı bir duruş sergilenmesi ve engelli bireylerin temel haklarının güvence altına alınmasındaki ortak sorumluluk çerçevesinde bir araya geldiklerini belirtti.

Bu bakış açısıyla hazırladıkları "Engellilik Temelinde Ayrımcılık Yasağı Bağlamında Makul Düzenleme Yükümlülüğü Raporu"nu, bugün yayımladıklarını duyuran Altun, "Teorik çerçevesi çok güçlü olmakla birlikte, insan hakları ilkelerini, uluslararası raporları, normları ve uygulamaları ele alan, daha da önemlisi somut politika önerilerini ihtiva eden bir rapor. Raporumuzda makul düzenleme yükümlülüğünün kapsamı, sınırları ve devletin pozitif yükümlülükleri inceleniyor. Bu, uluslararası hukuka, karşılaştırmalı ülke örneklerine ve ulusal mevzuatımıza referansla yapılıyor. Raporun engellilik temelinde ayrımcılıkla mücadelenin güçlenmesine ve daha etkin politikaların hayata geçmesine katkı sunmasını temenni ediyorum." ifadelerini kullandı.

Engelliliğin, bireysel durumlardan değil, toplumun mimari, sosyal, kültürel ve kurumsal engelleri nedeniyle ortaya çıkan bir "eşitsizlik hali" olduğunu vurgulayan Altun, Dünya Sağlık Örgütü'nün Küresel Engellilik Raporu'na göre, dünya nüfusunun yüzde 16'sının engelinin bulunduğunu söyledi. Altun, Ulusal Engelli Veri Sistemi verilerine göre Türkiye'de ise 4,3 milyon engelli bireyin kayıtlı olduğunu dile getirdi.

Engelli bireylerin tüm dünyada eğitimden istihdama pek çok alanda ciddi erişim engelleriyle karşı karşıya kaldığına işaret eden Altun, makul düzenleme yükümlülüğünün önemine dikkati çekti.

- "Makul düzenleme asla pozitif ayrımcılık değildir"

Makul düzenlemenin, insan hakları hukukunun ve eşitlik ilkesinin merkezinde yer alan bir kavram olduğuna işaret eden Altun, şöyle konuştu:

"Makul düzenleme, asla pozitif ayrımcılık değildir. Bir kişiye ayrıcalık sağlamaz, herkes için eşit bir başlangıç noktası ihdas eder. Bir rampanın yapılması, bir iş yerinde teknolojik destek sağlanması, eğitim materyallerinin ulaşılabilir olması, bir anne ya da babanın engelli çocuğu için çalışma şartlarının uyarlanması bir lütuf değildir. Bunların hepsi hak temelli düzenlemelerdir. Eğitim ve istihdam alanları makul düzenleme bağlamında en temel, görünür ve üzerinde durmamız gereken alanlardır. Eğitimde makul düzenleme fırsat eşitliğinin teminatlarından biridir.

Engelli bireylerin erişilebilir eğitim materyallerine, gerekli fiziki mimari düzenlemelere, sanal ortamlara erişime, eşitlikçi sınav koşullarına, farkındalık sahibi eğiticilere ihtiyacı vardır. Bu onların temel insan hakkıdır. İstihdamda makul düzenleme de bir hak meselesidir, lütuf değildir. İstihdamda makul düzenleme, kapsayıcı bir iş kültürünün de doğal parçasıdır. İşverenlerin makul düzenlemeyi bir yük, külfet olarak görmemesi gerekir."

Altun, engelli bireylerin istihdama katılımının kurumsal verimliliği, çalışan bağlılığını, iş barışını, inovasyonu, işyeri kültürünü ve finansal performansı olumlu etkilediğinin uluslararası saygın araştırmalar tarafından teyit edildiğini belirtti.

2018'de 140 şirket üzerine yapılan bir araştırmada engelli kapsayıcılığında ileri şirketlerin yüzde 28 daha yüksek gelir, yüzde 30 daha yüksek kar marjı, yüzde 90 daha yüksek çalışan sadakatine sahip olduklarının belirlendiğine değinen Altun, "Yapılması gereken iş görüşmelerinde, çalışma ortamlarında, dijital sistemlerde, performans değerlendirmelerinde, vardiya düzeninde gerekli ekipmanların sağlamasında makul düzenleme yükümlülüğünün kayıtsız şartsız yerine getirilmesidir. Makul düzenleme bağlamında önümüzdeki sorunları doğru tespit etmeliyiz." değerlendirmesinde bulundu.

Altun, kamusal ve özel sektörde farkındalığın daha da artırılması, erişilebilirlik standartlarının çok daha tutarlı bir şekilde uygulanması ve daha güçlü takip mekanizmalarına ihtiyaç duyulduğunu kaydetti.

- "Eşit, adil ve kapsayıcı bir toplumsal düzenin inşası için birlikte çalışıyoruz"

Kurum olarak yeni bir görevi üstlenmeye başladıklarının açıklayan Altun, şunları kaydetti:

" Birleşmiş Milletler Engellilerin Haklarına İlişkin Sözleşme kapsamında bağımsız izleme mekanizması görevini de ifa etmeye başladık. Bu mekanizma çerçevesinde engellilerin eğitimden istihdama, sağlıktan adalete kadar toplumsal hayatın tüm alanlarına katılım süreçlerindeki haklarının, ulusal düzeyde izlenmesi, değerlendirilmesi ve raporlanmasına yönelik çalışmalar yürütüyoruz. Tüm bu çalışmalarımız, insan haklarının korunması, eşitliğin tesis edilmesi, ayrımcılıkla mücadele edilmesi ve engelli bireylerin toplumsal hayata tam ve etkin katılımına hizmet etmek için yapılmaktadır. Bugün yayımladığımız raporumuz da bu çerçevede hayata geçirilmiştir. Hiçbir vatandaşımızın geride bırakılmadığı, eşit, adil ve kapsayıcı bir toplumsal düzenin inşası için birlikte çalışıyoruz, çalışmaya devam edeceğiz."

TİHEK İkinci Başkanı Muhammet Ecevit Carti ise rapora ilişkin bilgi vererek, "Kurumumuza ayrımcılık yasağının ihlali bağlamında yapılan başvuruların yüzde 22'si engelliler tarafından yapılmaktadır. Son iki yılda, 2024'te ihlal kararlarımızın yüzde 50'si, 2025'te yüzde 42'si engellerin başvurularına ilişkindir." dedi.

Konuşmaların ardından TİHEK Kurul Üyesi Selami Açan'ın oturum başkanlığını üstlendiği panele, Milli Eğitim Bakanlığı Özel Yeteneklilerin Geliştirilmesi Daire Başkanı Ceyhun Sarı, Türkiye İş Kurumu İstihdam Hizmetleri Dairesi Başkanı Özkan Bolat ve TİHEK Kurul Üyesi Dilek Ertürk katıldı.

Paylaş :
©TİHEK Tüm hakları saklıdır.