e-Başvuru
Erişilebilirlik Menüsü
TİHEK’ten “Gazze’de Abluka ve Aç Bırakma: Sessiz İşleyen Bir Soykırım Mekanizması” Paneli
TİHEK’ten “Gazze’de Abluka ve Aç Bırakma: Sessiz İşleyen Bir Soykırım Mekanizması” Paneli
27.10.2025
A- A+

Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK) tarafından “Gazze’de Abluka ve Aç Bırakma: Sessiz İşleyen Bir Soykırım Mekanizması” paneli düzenlendi. Panel, Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi (AYBÜ) ve Ankara Filistin Dayanışma Platformu (ANFİDAP) iş birliğiyle AYBÜ Milli İrade Yerleşkesi Büyük Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi.
Panelin açılışında konuşan Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Altun, İsrail’in Gazze’yi açlığa, susuzluğa ve ilaçsızlığa mahkûm ettiğini belirterek, “Bu durumu asla bir insani kriz olarak niteleyemeyiz; bu, insanlığa karşı bir suçtur. Bu suçun cezalandırılması gerekir. Karşı karşıya kaldığımız tablo, İsrail’in açlığı bir soykırım aracı olarak kullanmasıdır.” ifadelerini kullandı.
Altun, Gazze halkının bastırılmaya ve susturulmaya çalışılan sesine ses olmak, maruz kaldıkları zulmü görünür kılmak için bir araya geldiklerini söyledi. Modern dünya tarihinde benzeri görülmemiş bir “zulüm endüstrisiyle” karşı karşıya olunduğunu belirten Altun, “Bu zulüm yalnızca Filistin halkına değil, insanlığın onuruna yöneliktir.” dedi.
TİHEK Başkanı Altun, bu soykırıma karşı mücadelenin hem insanlık vazifesi hem de ulusal insan hakları kurumlarının somut görevi olduğunu vurgulayarak, TİHEK’in bu kapsamda ulusal ve uluslararası düzeyde aktif bir şekilde çalıştığını ifade etti.
Altun, Filistinlilere yönelik zulmün uzun yıllara dayandığını belirterek, “1948’den bu yana İsrail, Filistin halkına giderek artan oranlarda zulmediyor. Ancak 7 Ekim 2023 sonrasında bu zulüm insanlık tarihinin görmediği kötülükleri ihtiva eder hale gelmiştir.” dedi.
İsrail’in planlı, sistematik ve süreklilik arz eden bir şekilde öldürme, bölge halkına ağır yaşam koşulları dayatma ve çocukları zorla yerinden etme gibi fiillerle soykırım suçu işlediğini kaydeden Altun, Gazze’de bugün “taş üstünde taş kalmadığını” belirtti.
Altun, İsrail’in açlığı sistematik bir soykırım silahı olarak kullandığını vurgulayarak, “Gazze’de 500 binden fazla insan açlık ve akut yetersiz beslenme zulmüne maruz bırakılmaktadır. Gazzeli çocuklar sadece bombalarla değil, bilinçli aç bırakma politikasıyla da öldürülüyor.” dedi.
Uluslararası hukuk kurallarının bu kadar açık olmasına rağmen, İsrail’in bu zulmü sürdürdüğünü ifade eden Altun, “Bu durum insani kriz değil, insanlığa karşı bir suçtur.” sözleriyle tepkisini dile getirdi.
Altun, Uluslararası Adalet Divanı’nın ve Gazze Mahkemesi’nin kararlarına değinerek, “Hakkın değil gücün, haklının değil güçlünün gözetildiği bir düzende uluslararası hukuk işlemiyor. Ancak yeise kapılmadan adalet ve hakikat mücadelemize devam etmeliyiz.”
ifadelerini kullandı.
TİHEK’in Gazze halkının haklı davasına destek olmak için uluslararası kurumlarla iş birliği yürüttüğünü, GANHRI bünyesindeki 120 ulusal kurumdan vahşetin karşısında durmalarını talep ettiklerini söyledi. Ayrıca yayımladıkları “Filistin’de İnsan Hakları İhlalleri ve Gazze Soykırımı” raporunda tanıkların şahitliklerini kayda geçirdiklerini ve Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne sunduklarını aktardı.
Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Cengiz Köseoğlu da Gazze’de yaşananların yalnızca bölgesel değil, küresel bir sınama olduğunu vurguladı. Köseoğlu “Akademik tarafsızlık, yaşanan vahşeti görmezden gelmenin bahanesi olamaz. Sessiz kalmak tarafsızlık değil, suça ortak olmaktır.” dedi.
ANFİDAP Dönem Sözcüsü İsmail Mansur Özdemir ise İsrail’in ablukayı, aç bırakmayı ve ilaçsız bırakmayı bir “savaş aparatı” olarak kullandığını belirtti.
Açılış konuşmalarının ardından, TİHEK İkinci Başkanı Muhammet Ecevit Carti moderatörlüğünde gerçekleştirilen panelde;
Filistin Bağımsız İnsan Hakları Komisyonu Direktörü Dr. Ammar Al Dwaik,
Anadolu Ajansı Genel Yayın Yönetmeni ve Genel Müdür Yardımcısı Yusuf Özhan,
Kızılay Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Sekreter Yardımcısı Şükrü Can, ANFİDAP İstişare Heyeti Üyesi Öğr. Gör. Hasan Bozdaş ve Boğaziçi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dr. Öğr. Üyesi Hasan Basri Bülbül konuşmacı olarak yer aldı.
Program öncesinde, TİHEK ile Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi arasında insan haklarının korunması, ayrımcılıkla mücadele ve kötü muamelenin önlenmesi alanlarında iş birliği protokolü imzalandı.

Paylaş :
©TİHEK Tüm hakları saklıdır.