On sekizinci yüzyılın ortalarından itibaren gösterilen zorlu mücadeleler kadın haklarında yüksek kazanımlar elde edilmesini sağlamıştır. Bu dönemde, kadın hakları mücadelesi, insan hakları ve özgürlükleriyle ilgili verilen daha geniş bir mücadelenin ilham kaynağını oluşturmuştur. 8 Mart 1857’de gerçekleşen ve grev sırasında 129 kadının hayatını kaybetmesine neden olan yangın trajedisi referans alınarak Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu tarafından 16 Aralık 1977 tarihinde alınan kararla 8 Mart, “Dünya Kadınlar Günü” olarak kabul edilmiştir.
Cinsiyet temelinde ayrımcılık ulusal ve uluslararası düzenlemeler çerçevesinde yasaklanmıştır. Küresel ölçekte başta BM Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Ortadan Kaldırılması Sözleşmesi olmak üzere cinsiyet temelli ayrımcılığın tüm biçimleri yasaklanmakta ve kadınların toplumsal yaşamın her alanında eşit haklardan yararlanabilmesi temin edilmektedir. Öte yandan istihdam alanında mezkûr Sözleşme’nin 11’inci maddesinde Sözleşme’ye taraf devletlerin kadınlara karşı ayrımı önlemek için sosyal yardımlar dâhil eşit ücret hakkı, eşdeğerdeki işte eşit muamele ve işin cinsinin değerlendirilmesinde eşit muamele görme hakkını temin etmek üzere tüm gerekli ve uygun önlemleri almaları gerektiği belirtilmektedir. Uluslararası Çalışma Örgütü tarafından kabul edilen 100 No’lu Eşit Ücret Sözleşmesi de erkek ve kadınların, eşit işlerde eşit ücret ve sosyal haklara sahip olmalarını öngörmektedir. Ulusal ölçekte Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 10’uncu maddesinin birinci fıkrasında cinsiyet gibi sebeplerle herhangi bir ayrım gözetilmeksizin herkesin kanun önünde eşit olduğu, ikinci fıkrasında kadınların ve erkeklerin eşit haklara sahip olduğu vurgulanmıştır. 6701 sayılı Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Kanunu’nun 3’üncü maddesinde hukuken tanınan hak ve hürriyetlerden yararlanmada cinsiyet temeline dayalı ayrımcılık yasaklanmıştır.
8 Mart Dünya Kadınlar Günü kadınların iş ve toplumsal hayattaki rolünü kutlamakla kalmamakta; kadınların eşitlik, adalet ve fırsat eşitliği talepleri için de fırsat yaratmaktadır. Kadınların eşit haklarla iş gücüne ve toplumsal hayata katılımının sağlanması, tüm toplumun genel refah seviyesini etkileyen önemli bir adım teşkil etmektedir. Öte yandan başta Gazze ve Suriye olmak üzere dünyanın çeşitli bölgelerinde yaşanan silahlı çatışmalar, kız çocukları ve kadınlar için fiziksel ve psikolojik travmalar yaratmaktadır. Dolayısıyla kız çocukları ve kadınlar gibi dezavantajlı grupların özel ihtiyaçlarının göz önünde bulundurulması ve bu gruplara yönelik koruma önlemlerinin etkin bir şekilde hayata geçirilmesi büyük önem taşımaktadır.
Temel misyonu insan haklarını korumak ve geliştirmek, kişilerin eşit muamele görme hakkının güvence altına alınması için çalışmak, işkence ve kötü muameleyle etkin mücadele etmek olan Kurumumuz; bu kurumsal misyon çerçevesinde eşit yurttaşlık anlayışı temelinde insan haklarını korumak ve geliştirmek amacıyla faaliyetlerini etkin biçimde sürdürmektedir. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle kadınların ve kız çocuklarının hiçbir biçimde ayrımcılığa maruz kalmaksızın temel hak ve özgürlüklere eşit bir biçimde erişebildiği bir dünya temenni ediyoruz.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.